30 Ağustos 2011 Salı


kara bayram... ölümden sonra gelen ilk bayrama denirmiş büyüklerin dediğine göre.onsuz ilk bayram zor...ama hala şokun etkisi birazda kalabalığın etkisiyle devam ediyoruz hayata.zaman geçtikçe yanlız kaldıkça yokluğu daha mı çok hissedilir, yoksa aynı özlemin arttığın ölçüde kabullenme ve alışmada artar mı yaşayıp görücez sanırım.

küçük yerde yaşadığımızda kaynaklanır, yoksa bu bi görgü görenek bilmiyorum. ama bizde yas tutarken bile kendini salamazsın. bi yandan acı çekip bi yandan da insan içinde en duruma en yakışan kıyafeti giymek, gösterişsiz ama şık olmak, biraz da işin içine kalite katmak vs. vs. kötü gözükmesi gereken tek yer ağlamaktan şişmiş gözler sanırım geri kalan her şey normal...


aradan geçen 20 gün sonunda bende bu düşüncelerle temiz durucak ama bellide olmuycak bi ojeyle geçirmek istedim bayramı. yıllardan sonra french yaptım bu düşünceyle. el yordamıyla bantsız düzeltmeye falanda uğraşmadım pek. normal şartlarda kendime hiç yakıştırmadığım ten rengi oje daha bi sevimli geldi gözüme.flormar m 122 super matte serisinden içinde çok minik ışıltılar barındıran bi oje. sürerken dalga yaptığı için zor bi renk benim için. 2 kat sürdüm ben dalgalar gayet net. ama sabahın 5inde 3. katı sürmek çok zor geldi. rimmel top coat kullandım üstünede sabitlemesi için.



bu ojeyide düzgün ama derli toplu bi kıyafetle tamamladım tabiki. kurtarıcım olan lacivert kotun üstüne geçenlerde internetten aldığım yemeni desenli cemil ipekçi bluzumu giydim. ayağımdada lacivert beyaz gizli topuklu babetler(topuklu olunca babet olmaya devam ediyomu o ayakkabılar bende emin diilim:))